ALTI GÜNDE GAP – ADANA’dan başladık




TARİHİ ADANA EVLERİ
Evlerin Durumu İyi değil

Adana Havalimanından doğru Seyhan’a, Seyhan Irmağının kenarına… Araçlar vızır vızır… Bir anlık dalgınlık… Allah korusun..! Aracımız bekleyecek bir yerler aramaya gitti. Adana’nın bu bölümünde eski Adana evleri sıra sıra… Üçü beşi bir arada… Çoğu terkedilmiş, virane… Birkaçı  yenilenmiş.

SEYHAN’IN SİMGESİ TAŞKÖPRÜ
TARİHİ SEYHAN KÖPRÜSÜ

Seyhan Irmağı üzerindeki Taşköprü motorlu araç trafiğine kapatılmış. Köprünün görünüşüne bakılırsa yüz tonluk tırlar bile üstünden geçebilir. Öylesine kemikli ve sağlam… Köprüden gelip geçenler, ırmağı seyredenler o kadar yoğun ki, fotoğraf için boşluk yakalayamadım.


Adana'nın Batı (Seyhan) ve Doğu (Yüreğir) ilçelerini birleştiren Taşköprü, Seyhan Nehri üzerinde. IV. (385) yüzyılda Roma İmparatoru Hadrianus tarafından yaptırılmış. Mimarı Auxentus olduğu biliniyor. Harun Reşit (766-809) köprüyü bazı eklerle Adana Kalesine birleştirmiş. Köprü günümüze kadar beş onarım görmüş. Son onarım 2006-2007 yılları arasında tamamlanmış. Köprü, tüf taşı, mermer ve spolien malzeme kullanılarak inşa edilmiş.

YENİ SEYHAN KÖPRÜSÜ
Motorlu Araç Yükünü Taşıyor

İlk yapıldığında yarı yarıya dar olan köprü daha sonra genişletilmiş. Her iki girişinde de şu anda mevcut olmayan taç kapısı olduğu biliniyor.  Köprü, 319 m. uzunluğunda, 11.40 m. genişliğinde ve 13 m. yüksekliğinde. Orijinali 21 gözlü olan köprünün, Seyhan Nehri’nin ıslah çalışmaları sırasında 7 gözü toprak altında kalmış. Halen 14 gözü açıkta görünüyor.  Ortadaki büyük kemerde iki aslan kabartması mevcut. Dünya’nın, halen kullanılan en eski köprüsü olarak biliniyor. Köprü tarihte Saros Köprüsü, Justinianus Köprüsü isimleriyle de anılmış.

SEYHAN NEHRİ

SABANCI MERKEZ CAMİİ
Adana Reşatbey
Seyhan Nehri’nin Kıyısında

Seyhan Irmağı nehirden çok, deniz görüntüsü veriyor. Arazinin topografyası nedeniyle öyle deli deli akmıyor. Durgun, munis… Milli ırmağımızdır. Anadolu topraklarından doğar, yine Anadolu topraklarından Mersin’in Deli Burnu’ndan Akdeniz’e dökülür. Sivas Uzun Yayla’dan doğar. Orada adı Zamanti Suyu… 560 km. boyunca, 20.600 km2 havzaya bereket bırakarak Akdeniz’e  koşar. Son 80 km.sini Göksu ile birleşerek, en görkemli haline  Adana’da kavuşur. Yol boyu 3 hidroelektrik santralına güç verir, Çukurova’da pamuk tarlalarına suyunu verir. Seyhan Irmağı’nın Anadolu’nun derinliklerinden gelen destansı öyküsüne yer veremiyoruz. Satırlar yetmez.


GEZİ  NOTLARI
gezinotlari1@gmail.com  

(1.-2. fotoğraflar alıntıdır.)

( 08 Ekim 2018 Cumartesi Gezimizin 1. günü )



Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ege’den Denize Bırakılmış Bir Çiçek / DATÇA

Resim
  8 Yılda Datça Çok Değişmiş..! Değişiklik   Görüşlerimizi de Değiştirdi..! İstanbul’dan İzmir otoyolu… Bursa, Balıkesir, Manisa… ve İzmir… 426 kilometre… Oyalanmadan İzmir Denizli otoyolundan Aydın çıkışına… Muğla geçildikten sonra,   670 metre rakımlı Sakar Geçidi… Yukarıdan aşağıya bitmeyen virajlarla 9 kilometre, %10 eğimli... İnerken Gökova körfezinin doyumsuz görseli büyülüyor. Manzaranın hipnozuna dalmayın… Sakar virajları kazalarıyla ünlenmiş. Sakar’ın sonunda karşıya Ortaca’ya ve Muğla’nın, Marmaris’in, Datça’nın havaalanı Dalama’na… Fethiye’ye, Kalkan’a, Kaş’a, Demre’ye, Finike’ye… Antalya’ya kadar yol var… Tam sağa, okaliptüs ağaçlarının gölgelediği eski yola paralel   geniş asfalttan Marmaris’e… 670 metre rakımlı Sakar Geçidi Sakar Geçidinden Gökova Körfezinin ve düzlüğünün muhteşem görüntüsü Sakar Geçidinin sonu yol ayırımı   Marmaris’e iniş başlayınca bir başka manzara… Birkaç katı geçmeyen evleriyle, düzenli sokaklarıyla, adeta çanak içindeymi...
Devamı

KARŞI TARAF – İSTANBUL

Resim
KUZGUNCUK ne zaman bir öğle vakti vursam kendimi kuzgunköy’e (*) aynı hıristiyan kumrular aynı müslüman güvercinler aynı hahamın serptiği buğdayları yerdi aynı avluda Serdar Pakkan şiirinden (*) Kuzguncuk BOĞAZİÇİ Bir memleket düşünün… İstanbul… İHTİYAR BALIKÇI KUZGUNCUK Balıktan dönmüş… Tutabildiği balıkları muhtemelen oralardaki restaurantlara üç-beş kuruşa satmıştır. Günlük nafakası… Geri kalanları evine götürme hazırlandığında… Boğaz’ın Anadolu yakası “Boğaz’ın Karşısı”… Avrupa yakası “Boğaz”… Boğaz’ın Karşısı’nda, Üsküdar’ın yanı başında, Kuzguncuk… Kuzguncuk’un ötesinde, Beylerbeyi… Kuzguncuk’un aşağısı deniz, yukarısı İcadiye… SARDUNYALI PENCERE Kuzguncuk’un ara sokaklarında pencere önlerini çiçekler süslüyor… Bizans İmparatoru II.İustinos, kiremitleri “altın yaldızlı”  bir kilise yaptırmış. Semte de, kendi dillerinde “Hrisokeramos” demiş. “Altın Kiremit” anlamında…  Kuzguncuk bu isimle kurulmuş. Bir kısım a...
Devamı

EFES (Ephesos) Antik Kenti IV

Resim
(HYDREİON (Çeşme) İmparator Augusutus döneminde, Memmius Anıtının batı cephesine ilave edilmiş çeşme binasıdır. M.S.200’de restore edilmiştir. M.S.293-305 yıllarında Roma İmparatorluğunu yöneten 4 imparatorun, Deocletian, Maximian, Constantius ve Galerius’un heykelleri çeşme önünde duran dört kaide üzerinde bulunmaktaydı. (HERAKLES Kapısı) Doğuda Kuretler caddesinin bitiminde geç antik döneme ait bir kapıdır. Herakles kabartması taşıyan iki kapı sövesi bir kemer ile birleştirilmiş. Kemerin iki yanı Nike motifiyle sınırlanmış. Burada bulunan bir kitabe kalıntısı, yapının M.S. 5 yy’ın 3. çeyreğine tarihlendiriyor. Nike motifi ise stil olarak M.S. 4 yy’ın ilk yarısına tarihlendirilebilmektedir. (KURETLER Caddesi) Şehrin iki kapısını birbirine bağlayan ana caddelerden biridir. Anıtsal yapılar ve şehrin önde gelen kişilerinin heykelleri bu cadde üzerinde bulunmaktaydı. Caddenin her iki yanında, tabanı çok güzel mozaiklerle kaplı *Stoa bulunuyordu. Stoaların gerisinde, arka bölümü ...
Devamı