KARŞI TARAF – İSTANBUL
KUZGUNCUK
ne zaman bir
öğle vakti
vursam
kendimi kuzgunköy’e (*)
aynı
hıristiyan kumrular
aynı
müslüman güvercinler
aynı hahamın
serptiği buğdayları yerdi
aynı avluda
Serdar
Pakkan şiirinden
(*)
Kuzguncuk
BOĞAZİÇİ
Bir memleket düşünün… İstanbul…
İHTİYAR BALIKÇI
KUZGUNCUK
Balıktan dönmüş… Tutabildiği balıkları muhtemelen oralardaki
restaurantlara üç-beş kuruşa satmıştır. Günlük nafakası…
Geri kalanları evine götürme hazırlandığında…
Geri kalanları evine götürme hazırlandığında…
Boğaz’ın
Anadolu yakası “Boğaz’ın Karşısı”… Avrupa yakası “Boğaz”… Boğaz’ın Karşısı’nda,
Üsküdar’ın yanı başında, Kuzguncuk… Kuzguncuk’un ötesinde, Beylerbeyi…
Kuzguncuk’un aşağısı deniz, yukarısı İcadiye…
SARDUNYALI PENCERE
Kuzguncuk’un ara sokaklarında
pencere önlerini çiçekler süslüyor…
Bizans
İmparatoru II.İustinos, kiremitleri “altın yaldızlı” bir kilise yaptırmış. Semte de, kendi dillerinde
“Hrisokeramos” demiş. “Altın Kiremit” anlamında… Kuzguncuk bu isimle kurulmuş. Bir kısım
araştırmacı da, “bir zamanlar “Kosinitza” olan adı zamanla değişerek “Kuzguncuk”
olmuş” diyor. Evliya Çelebi Kuzguncuk’un adını, Fatih döneminde buraya
yerleşmiş olan “Kuzgun Baba”ya dayandırıyor.
İCADİYE CADDESİ
Kuzguncuk’un omurgası İcadiye caddesi… İki tarafı İstanbul’un
sokak ağacı çınarlarla yeşillenmiş. Çınarlar caddeyi güzelleştirirken, yazın gölgeleri
can kurtarıyor. Cadde, araç trafiğine kapatılmalı. Kuzguncuk daha çok turistin
ilgisini çekecektir. Fotoğrafta görülen araçların hemen tamamı esnafa ait.
CEMİL MOLLA KÖŞKÜ
Beyaz rengiyle Boğaziçi’nin dikkat çekici köşklerinden…
İcadiye
Caddesi sahilden başlıyor, içeriye doğru
Kuzguncuk’un sonuna kadar uzanıyor. Kuzguncuk’un omurgası konumunda... Hemen bütün
Kuzguncuk İcadiye Caddesinin çevresinde konumlanmış. Kuzguncuk bir caddeden ve
ona bağlı sokaklardan ibaret değil. Kıyı şeridi Paşalimanı’ndan başlıyor,
Üryanizade Esat Efendi Camii’ne (1850) uzanıyor. İstanbullular caminin önünden defalarca
geçmişlerdir. 1.Boğaz Köprüsü’nden Anadolu yakasına geçenler, sağ aşağıya
baktıklarında camiyi kuşbakışı görürler. Minaresi kısa ve ahşaptan. Caminin
yapısı da ahşap. Beylerbeyi Astsubay Okulu’nun kapısının oradaki camiden söz
ediyoruz. Caminin tam karşısında yeşillikler içinde bembeyaz, Boğaz’a nazır bir
köşk var, Cemil Molla Köşkü… Görenlerin imrendiği bir yapı.
KUZGUNCUK’TA BİR PİSİ
Gözlerini kısarak, mutlu mırıldanmalarla bizi
izliyor.
“Kimsin” dercesine…
“Kimsin” dercesine…
Kuzguncuk
17.yüzyılda “Boğaz’ın Karşısı”nın ilk Musevi
köyü olarak kurulmuş. Avrupa Musevi’leri “Vaat Edilmiş Topraklara” o günkü
koşullarda giderken, son durak olarak Kuzguncuk’u kullanmışlar. Hastalık veya
yaşlılık nedeniyle gidemeyenler burada kalmışlar. Ölen Museviler için
Kuzguncuk’ta büyük bir mezarlık kurulmuş. 17.yüzyılda, önce Rumlar yerleşmişler
Kuzguncuk’a, bir yüzyıl sonra da Ermeniler… Ermeniler zamanla Musevi ve Rum
nüfusunu geçmişler. Daha çok gayrimüslim ağırlıklı bir yerleşim olan Kuzguncuk,
Müslüman Osmanlıların rağbet ettiği bir semt olmamış. Müslümanlar sonradan az
az gelmişler, Kuzguncuk’a… Gayrimüslümlerle beraber kardeşçe yaşamışlar, birbirlerinden
kız alıp vermişler, beraber eğlenip üzülmüşler, birbirlerine yardım etmişler.
KUZGUNCUK CAMİİ
ve SURP LUSAROVİÇ ERMENİ KİLİSESİ
Cami yapılırken, Kilise kendi arsasından biraz camiye vermiş.
İçiçe yaşamanın, dostluğun, komşuluğun açık örneği…
Cami yapılırken, Kilise kendi arsasından biraz camiye vermiş.
İçiçe yaşamanın, dostluğun, komşuluğun açık örneği…
KUZGUNCUK CAMİİ YAZLIĞINDAN
SURP LUSAROVİÇ ERMENİ KİLİSESİ’NİN
GÖRÜNÜŞÜ
AYİOS YERGİOS KİLİSESİ
Demir kapı kilitli, duvar boyumuzdan yüksek.
Kilise duvarın ardına gizlenmiş. Adeta terkedilmiş.
Kilise duvarın ardına gizlenmiş. Adeta terkedilmiş.
AYİOS PANTELEMİON KİLİSESİ
Kilise bakımlı ve yeni…
Kilisenin bahçesi çok iyi düzenlenmiş
AYİOS PANTELEMİON KİLİSESİ’NİN
3 KATLI ÇAN KULESİ
Çan Kulesinin fotoğrafını çekmek için, üç kez Kuzguncuk’a
gittim.
Her gittiğimde, kulenin önüne park etmiş kapalı kasa bir kamyonet görüntüyü engelledi. Sonunda cep telefonuyla çekmeyi başardım.
Her gittiğimde, kulenin önüne park etmiş kapalı kasa bir kamyonet görüntüyü engelledi. Sonunda cep telefonuyla çekmeyi başardım.
AYİOS PANTELEMİON KİLİSESİ’NİN
GÖRKEMLİ GİRİŞ KAPISI
Kapı çan kulesinin ayaklarının arasında.
Kapı çan kulesinin ayaklarının arasında.
BET YAAKOV SİNAGOGU
Sessizce kapısını açacak cemaatini bekliyor.
Sahil yolu
üzerinde, İcadiye caddesinin yakınında, 1952 yılında yapılmış Kuzguncuk Camii
ve 1835 yılında ibadete açılmış Surp Lusaroviç Ermeni Kilisesi yan yana, komşu... İcadiye caddesi
üzerinde iki Rum kilisesi var. Birincisi caddenin hemen başlangıcında
duvarların arkasında kaybolmuş Ayios Yergios Kilisesi. 1821 yılında yapılmış ve
1952 yılında restore edilmiş. Bir rivayete göre, burada daha da önceleri M.S.
550 yılında yapılmış bir kilise varmış ve hatta, Kraliçe Teodora buraya kadar
gelerek bir ayine katılmış. İkinci kilise ise yukarı doğru çıkarken sağda,
özelikle üç katlı heybetli çan kulesi ve arkaya doğru bir gemi gibi uzanan taş
gövdesi ile görkemli bir yapı, Ayios Pantelemion Kilisesi… Kilise 1831 yılında
yapılırken, tasarım olarak Nuh’un gemisi örnek alınmış ve 3.yüzyılda, Roma
İmparatorluğu döneminde Hıristiyanlığı seçtiği için öldürülen hekim Aziz
Pantelemion’a ithaf edilmiş. Kilisenin bahçesi bakımlı ve düzenli… Caddeye ilk
girişteki Ayios Yergios Kilisesi’ne
komşu Bet Yaakov Sinagogu duvarların arkasında kendisini gizliyor. Sinagog’un
girişinde bir polis kulübesi var.
PERİHAN ABLA SOKAĞI
Bir dönemin fırtına dizisi “Perihan Abla”
Kuzguncukta çekilmişti.
Dizinin anısına bu sokağa dizinin adı verilmiş.
Dizinin anısına bu sokağa dizinin adı verilmiş.
KUZGUNCUK’UN DİK YOKUŞLARI
SOKAĞIN SONU MERDİVEN
ATÖLYE TAKI
Takı atölyelerinin vitrinlerini çeşit çeşit tasarımlar süslüyor.
IMOGA ART SPACE / harmony
Yabancı isimli tabela Kuzguncuk’a yakışır. Yoksa havası
olmaz..!
Yani, Harmony Sanat Galerisi…
Yani, Harmony Sanat Galerisi…
Daracık
sokaklar… Sokak isimleri anılardan; Simitçi Tahir Sokak, Tenekeci Musa Sokak,
Limoncu Şakir Sokak gibi… Sokak isimleri arasında dizi ve sanatçı isimleri de
var. Perihan Abla Sokak, İnci Çayırlı
Sokak… Yokuşlar, ulu çınar ağaçları, bostanlar… Yalılar, martılar… Camiler,
kiliseler, cumbalı evler… Restaurantlar,
ekmek ve simitçi fırınları, kahvehaneler, bakkallar, manavlar, berberler…
Butikler, takı dükkânları, fotoğraf ve resim atölyeleri… Kuzguncuk, İstanbul’un
İstanbul kalmış semtlerinden biri…
EKMEK TEKNESİ
Dizinin fırın sahneleri bu dükkânda çekilmişti.
Dizinin fırın sahneleri bu dükkânda çekilmişti.
Bir zamanlar fırındı burası. Şimdi olmuş ASUDE KEBAPÇISI…
Keşke sanat galerisi, takı tasarımcısı olsaydı.
Keşke sanat galerisi, takı tasarımcısı olsaydı.
EKMEK TEKNESİ
Belediye bu dükkânı satın alıp, sinema sanatçılarına lokal
olarak tahsis edebilir.
EKMEK TEKNESİ’NDEKİ NUSRET BABA’NIN EVİ
Nusret Baba’yı Savaş Dinçel oynamıştı.
EKMEK TEKNESİ AFİŞİ
Evinin kapısında asılı.
Hafta
sonları kalabalıklaşan Kuzguncuk, hafta içi sessiz sakin… Dükkânlar adeta boş. Semt
halkı gelenlerden bıkmış gibi görünüyorlar. Belli ki gelen kalabalıklar onları
sıkmış. Dizi çekimleri başlangıçta
hoşlarına gitmiş. Zamanla Kuzguncuk sokakları, evleri film platosuna dönmüş.
Aşırı rahatsız olmuşlar, şimdilerde onları da istemiyorlar.
KUZGUNCUK’LULARIN PENCERELERİNİ ÇİÇEKLER SÜSLÜYOR
Kuzguncuk
halkı, semtlerine kapanık yaşıyorlar. Farklı kafeler açılmış olmasına rağmen,
hala eskilerde kalmış, kendi kahvehanelerinde vakit geçiriyorlar. Ağırlıklı
olarak futbol konuşuyorlar. Eski evlerinde oturuyorlar. Mahalledeki
değişikliklerden yararlanmamışlar. Çoğunluğu dışarıdan gelmiş olan esnafla pek
diyalogları yok, yabancı sayıyorlar. Kuzgunculak’a gelenlere ilgi
göstermiyorlar. Konuksever davranmıyorlar. Kuzguncuk’un kalabalığının Kuzguncuklulara
yararı yok diye düşünüyorlardır. Her şeye rağmen Kuzguncuklular, Kuzguncuk’u
var ediyorlar.
EKMEK TEKNESİ DİZİSİNİN EKMEK FIRINI
OLMUŞ ASUDE KEBABI
PERİHAN ABLA DİZİSİNDEKİ
BERBER RAŞİT’İN BERBER DÜKKANI
NAİL KİTAPEVİ / KAFE
Dış görünüşü anıtsal bir görüntü veriyor. Özenerek yapılmış…
Entelektüellerin uğrak yeri…
Eskilerden
kalan fırın, balıkçı, Deniz Eczanesi, bir iki kahvehane, kasap v.s. var. Ekmek
Teknesi dizisinin fırını yok artık. Köfteci olmuş. Dekor bir tabelayla yerini
belli ediyor. Perihan Abla’daki Raşit’in berber dükkânı da terk edilmiş,
metruk...! Bir de Nail Kitabevi var ki...!
KUZGUNCUK DENİZ ECZANESİ
Dr.Minasyan’ın zamanında kullandığı tıbbi aletleri
ve o dönemdeki ilaçlar.
İCADİYE CADDESİNDE İKİ FIRIN
Nostaljik mahalle fırını görüntüsü verilmiş. Kuzguncuk’u her
ziyaretimizde fırınlardan alış-veriş etmeden geçemedik.
Bir zamanlar Kuzguncuk halkının tek doktoru Dr.Ohannes Minasyan’mış. Öleli çok olmasına rağmen, İcadiye Caddesi üzerindeki Deniz Eczanesi’nin vitrinini Dr.Minasyan’ın şırıngaları, ilaç kutuları, tansiyon aletleri, tartı aletleri, doktorun tabelası ve daha pek çokları dolduruyor anı olarak... Ekmek fırınında taze ekmek kokusu iştah kabartıyor. Kurabiyeler “gel beni ye” diyor.
İCADİYE CADDESİ KALDIRIMLARI ÇOK DAR
Belediye isterse caddeye yeni düzen verebilir.
Belediye isterse caddeye yeni düzen verebilir.
Eğlenceli
Kuzguncuk için, İcadiye Caddesi’ne yatırımlar
fazlasıyla yapılmış. Belediye yatırımlara kayıtsız kalmış. Esnaf kaldırımlarda
masa koyacak yer bulamıyor. Çok dar olan kaldırımlar zamanla bozulmuş. İcadiye Caddesi ve bağlı birkaç sokak araç
trafiğine kapatılabilir. Araçlar için alternatif yollar var gibi… Veya cadde
tek yön olabilir. Araç parkı kaldırılarak kaldırımlar genişletilebilir. Böylece
dükkanlar kaldırımlardan yararlanabilirler. Cadde daha da dinginleşir. Çınar
ağaçlarının kökleri araç baskısından kurtulur.
KUZGUNCUK PARKI
Kuzguncuk kıyıları yalılarla tıklım tıklım dolmuş... Bu Park
kadar kıyı Kuzguncuk’a kalmış. Park bakımsız. Üsküdar Belediyesine yazdık,
ilgilenmediler, geri dönüş alamadık.
KUZGUNCUK PARKININ HALİ PERİŞANI
Park, yanındaki İsmet Baba meyhanesi ve caddedeki kahvehane
tarafından kullanılıyor. Bir süpürge bile vurmuyorlar.
PARKTA BİR GARİP ÇEŞME
İllaki tarihi öyküsü vardır bu çeşmenin. Kuzguncuk parkında
bir kenara atılmış. Hali ortada…
KUZGUNCUK PARKINDAN 1.BOĞAZİÇİ KÖPRÜSÜ
LAĞIM AKINTISI DENİZİN RENGİNİ DEĞİŞTİRİYOR
Montrö (Montreux) Boğazlar Sözleşmesi gereği, taraf olan
devletlerin savaş gemileri, kurallar içinde boğazlarımızı kullanabiliyorlar.
BOĞAZ’DA SAHİL GÜVENLİK BOTU
Boğaz’dan savaş gemilerinin geçişleri sırasında, gemileri Sahil
Güvenlik Botları uzaktan izliyorlar.
İSMET BABA MEYHANESİ
Denize çıkıntı yaparak Boğaz’ı çirkinleştirmiş. Dış görünüşü
zevksiz. Parkı kirletiyor. Çevreye ve Kuzguncuklulara saygısız. Hatta, Boğaz’a
ve İstanbula da…
Kuzguncuk
küçücük, minicik bir park bozuntusuyla Boğaz’a açılıyor. Karşıda Dolmabahçe ve
Çırağan görülüyor. Parkın rıhtımında denize lağım deşarj ediliyor. İnsan
dışkıları boğazın sularını kirletiyor. Park bakımsız, berbat… Durağın
arkasındaki kafenin bahçesi gibi kullanılıyor. Ahşap, metruk bir yalıya sırtını
dayamış, çirkin görüntüsüyle denize
çıkıntı yapmış İsmet Baba Meyhanesi gudubet bir görüntü sergiliyor. Meyhaneyi
işletenler Boğaz’a ve Kuzguncuk’a hiç saygı duymuyorlar.
İLİA BOSTANI
Kuzguncuk’un içinde bir vaha. Bostanda insanlar organik
sebzeler yetiştiriyorlar. Buradan bir parsel kiralamak büyük şans.
İLİA BOSTANI
Belediye korkuluk benzeri bitki şekilleri yapmış.
İLİA (İLYA) BOSTANINDAN KUZGUNCUK EVLERİ
Benzerine
pek rastlanmayan, halk tarafından paylaşılan bir bostan var. İlia (İlya)
Bostanı olarak anılan, küçük parsellere bölünmüş bostanda halk sebze
yetiştiriyor. İnsanlar burayı hoby bahçesi olarak kullanırken, organik sebzeler
yetiştiriyorlar. 17 dönümlük bu alanın bir kısmında çocuk parkı ve piknik alanı
var. Önceleri bostanın tepelerinde Rum ve Ermeni mezarlıkları varmış. İlia
(İlya) Bostanı çeşitli bahanelerle ele geçirilmek istenmiş. Çevrecilerin ve
Kuzguncukluların tepkisiyle engellenmiş.
İLİA (İLYA) BOSTANINDA HOBİ PARSELLERİ
Küçük parsellerden mevsim boyunca sebze alınıyor.
Rum İlia, 1990’a
kadar bostanı işletmiş. Bostanın marul ve çileği bütün İstanbul’a nam salmış
bir zamanlar. Bostanın içinde bahçe gereçlerini saklayacak ilginç dolap
biçimleri var. Bostan, içindeki bir kulübeden işletiliyor. 86 parselden birini kiralamak
için, başvurduktan sonra
RENK RENK, BİÇİM BİÇİM KUZGUNCUK EVLERİ
Kuzguncuk’u, Kuzguncuk Evleri var ediyor. Renk veriyorlar
mahalleye. Bu tipik Kuzguncuk Evleri birbirleriyle yarışıyorlar. Evlerin uzun
bir albümünü veriyoruz.
TİPİK İSTANBUL EVİ
Aşı boyalı, bahçeli… Ağaç, evi sarmış. Bu tip evlere
Kuzguncuk’un ara sokaklarında sık rastlanıyor.
İcadiye
caddesi üzerindeki ve caddeye bağlı sokaklardaki eski evler belliki el
değiştirmiş. Hepsi pahalı
restorasyonlardan geçmiş, dış cepheleri renk renk boyanmış. Semte ayrı cazibe
katıyorlar. Yenilenmiş evlerin arasına sıkışmış 1950 yapımı kârgir binalar cadde
dekorunda yerlerini alıyorlar.
Bu sokak İlia Bostanına komşu. Bostandan çekilen fotoğrafın
arka planındaki evler.
Atatürk
Harbiyeliyken, yedi yıl boyunca, hafta sonu tatillerini Ali Fuat Cebesoy’un
Kuzguncuk’taki köşkünde geçirmiş. Şair Can Yücel ve Oktay Rıfat, yazar Rıfat
Ilgaz Kuzguncuk’ta yaşamış. Oyun yazarı Göngör Dilmen, oyuncu Uğur Yücel, Hülya
Koçyiğit de Kuzguncuk’ta oturmuş. Nazım Hikmet yaşamış. Tarihteki Marko Paşa
bile Kuzguncuk’ta yaşamış.
Vapur, Kuzguncuk iskelesinden yolcusunu aldı. Son yolcusunu
bekliyor, kalkacak…
TENEZZÜH (GEZİ) MOTORLARI
Bu motorlar evvelce Kadıköy Eminönü arasında dolmuş olarak
çalışırlardı. Şimdilerde, İstanbul’da Şehir Hatları vapurlarının yerlerini almaya
başladılar.
Sessizlik
isteyenler hafta içini, hareket isteyenler hafta sonunu Kuzguncuk’a
ayırabilirler. Otopark Kuzguncuk’da bir sorun. Toplutaşıma araçlarını kullanın.
Eminönü’nden, Beşiktaş’tan vapurla, Yenikapı’dan Marmaray’la, Mecidiyeköy’den
otobüsle Üsküdar’a ulaşım var. Üsküdar’dan Beykoz yönüne kalkan otobüslerin
çoğu Kuzguncuk’tan geçiyor.. Seyrek de olsa Eminönü’nden direk vapur var. Güzel
bir havada, Üsküdar Kuzguncuk arasını, Boğaz manzarası eşliğinde yürümek
mümkün. Yol boyunca tarihi yapılar, yalılar ilginizi çekecektir.
OLİVE AND BEYOND
(ZEYTİN VE ÖTESİ)
İcadiye caddesinin yukarılarında. Butik çalıştığı belli oluyor. Dükkânın ferahlatıcı bir görüntüsü var.
İcadiye caddesinin yukarılarında. Butik çalıştığı belli oluyor. Dükkânın ferahlatıcı bir görüntüsü var.
KUZGUNCUK ÇİKOLATA & KAHVE
Semtin kendine özel şık çikolataları var.
İNCİ’DEN
Küçük, sevimli… Keyifle karın doyuracak bi’yer… Abla tadında…
CUP İNN CAFEDE MODA
Hem cafe, hem giyim falan… Hoş bi’yer…
KUZGUNCUK BALIKÇISI
Dekor ve renk ilgi çekici… Her Kuzguncuk
ziyaretçisi burada fotoğraf çekiyor…
ASUDE ÇAY EVİ
Birkaç Asude var Kuzguncukta…
PİTA KUZGUNCUK
LA MEKAN KUZGUNCUK
Arkası fon… Sandalyeler ve
masa dekor…
BETTY BLUE
SİTARE
CORVİNO
PALAN’IN YERİ
İcadiye Caddesinin taa yukarılarında… Köfte
veriyor. Esnaf lokantası gibi… Daha çok çalışanların tercih ettiği bir yer.
PİZZA
MARUŞ KAFE
B’İZZ
Diğerleri gibi özenerek hazırlanmış. Sahibine sorduk; “Para
kazanıyor musunuz?”. “Çok iyi” yanıtını aldık.
CAFEİKİ
Kuzguncuk’un
her adımında karın doyuracak bir mekânı var. Seçenek çok… Cafe
atıştırmalıklarından, köfteciye… Ev
yemeklerinden, pideciye… Pastaneden, büfeye… Her biri ayrı tatlarda… Fırınlardan
uzak durun, pasta tadında ekmek üretiyorlar, yemeye doyamazsınız.
CADI PAZARI BUTİK
Dükkânın adı, kendisi gibi sempatik.
Dükkânın adı, kendisi gibi sempatik.
KUZGUNCUK SAHAF
Kitap stokları pek fazla değil. Gezi sırasında uğranacak bir
dükkân.
KASTOMONU KÖY PAZARI
Dükkân sahibi ürünlerinin Kastamonu’dan geldiğini ve tamamen organik olduğunu söylüyor.
Dükkân sahibi ürünlerinin Kastamonu’dan geldiğini ve tamamen organik olduğunu söylüyor.
KUZGUNCUK MARKET
Mahallenin bakkal amcası, dükkânını market sanıyor..! Hayırlı işler…
Mahallenin bakkal amcası, dükkânını market sanıyor..! Hayırlı işler…
KUSAT
KUZGUNCUK SANAT TİYATROSU
İcadiye
Caddesi’nde ve sokaklarında bayağı bir esnaf çeşitliliği var. Kitapçı, sahaf, bakkal, yerel ürün satıcıları…
Amatör tiyatro atölyesi…
KAPIDAKİ
YEMENİ
Kapıda
yemeni ne anlama geliyor? Sorduk, bir bilen bulamadık.
İcadiye
Caddesini, yalnız ahşap evler süslemiyor. Caddede bayağı bi’ “asri ev” var. Yenilenmiş,
bakımlı ve yeni gibi duruyorlar… Herbiri diğerinden daha alımlı. İstanbul’un
her semtinde olduğu gibi, bazılarını şirketler işgal etmiş. Şirketlerin
girmediği semt kalmadı. Komşulukları biraz da, araya giren işyerleri parçaladı.
Alt kat ofis, üst kat ofis, yan bina tümüyle işyeri. Komşuluklar bitti..! İnsanlar evlerinde yalnız
kaldılar.
İstanbul parklarında, deniz kenarlarında sıkça çektirilen
gelin-damat fotoğrafları… Kuzguncuk sokaklarında sıkça görülüyor.
Bu bina farklı. Mimarlık bürosu mu? Sanat galerisi mi?
Bilemedik..!
Kuzguncuk
yaşamımızın bir yerlerinde olmalı. Yoksa, İstanbul eksik kalır. Geç kalmadan,
hemen… Görülmeye fazlasıyla değer…
Bakir
kalmış olan bu nadide Boğaz semti yapılaşmaya ne kadar kayıtsız kalabilir
ki..! Bir gün kötü kaderine
yenilecektir… 

























Yorumlar
Yorum Gönder