ÇAKIRAĞA KONAĞI – Birgi

Çok istiyordum. Yolu zor diyorlardı. Bu yüzden gidişimi sürekli erteledim. Geçtiğimiz Eylül ayı, Kuşadası’ndayız. Bir yüreklendik, dört kişi, güzel bir sabahın erkeninde yola dizildik. Selçuk’tan İzmir yönü… Otoyola girmeden Tire’yi dışarıdan geçtik. Tire-Ödemiş arası yol yapımı. Bayağı araç trafiği var. Selçuk’tan Tire’ye 40 km., 45 dakika falan sürdü. Tire’den sonra Ödemiş daha kısa 35 km., bir buçuk saati geçti. Yıllar önceki Ödemiş yok. Tire özgün dokusunu daha bir korumuş.
 
Ödemiş’in bir-iki caddesinden sonra, sağa Birgi’ye. Ödemiş’in mahallesi gibi. Çok yakın, 9 km. kadarmış. İzmir’e 129 km. uzaklıkta.  Ödemiş'in yukarısında kalıyor. Aşağıda görünen Menderes Ovası’na nem çökmüş, bunaltıyor. Yukarıda olmamıza rağmen bunalıyoruz, sıcak. Birgi ziyaret ettiğimiz günlerde ilçe olmak için mücadele veriyordu.
 
Birgi adını, Bizans yerleşimi Pyrgion’dan almış. 14.yy’da Aydın Beyi Birgi’yi ele geçirmiş.
 
 
Birgi eski konakları, eski evleri, eskimiş kiremitleri ile Aydınoğulları ve Osmanlı dönemlerine ait yapılarıyla  zamana meydan okuyor. Bazı evler restore edilmiş, bazıları belki sıralarını bekliyor. Fatih Mehmet Bey Caddesinde ulu ağaçlar Birgi’nin tarihine tanıklık ediyorlar.
 
 
Daha çok Çakırağa Konağı için gitmiştim Birgi’ye. Oysa, birkaç günde zor gezilecek tarih zenginiymiş. Üç saat zamanımız var. Çakırağa Konağına zamanımız ancak yetecek. Bir de yemek yiyebiliriz, o kadar. Birgi’yi taçlandıran, 1312’de Aydın Emiri Mehmet Bey tarafından yaptırılmış Ulu Camii’yi bile gezemeyeceğiz.
 
Çakırağa Konağı, yörenin varlıklı kişilerinden Çakıroğlu Mehmet Bey tarafından yaptırılmış. İnşaatına 1761 yılında Şerif Ali Ağa başlamış. Süslemeleri daha sonra, 19.yy’ın ilk yarısında yapılmış.  Konak iyi korunmuş. Ege mimarisinin güzel bir örneği. Özellikle panoramik süslemeleri ve ahşap işçiliği ilgi çekici.
 
Çakırağa Konağı  kapalı ve açık kullanılım alanlarının bütünleştirildiği, sert kış ve yaz koşullarına uygun bir yapı tarzı. Konağın zemin kat duvarları taş örgü, orta ve üst kat ahşap duvarlarının içine dolgu yapılmış.
 
Çakırağa Konağı 1950 yılına kadar konut olarak hizmet vermiş. 189 yıl insanlara yuva olmuş. Konak, Kültür Bakanlığına devredildikten sonra 1977’de onarımına başlanmış. Onarımı 6 yıl sürmüş. 1983’te iç düzenleme işleri başlamış. Aralıklarla, uzun süren çalışmaların sonunda, 1995 yılında ziyarete açılmış. Aynı tarihte, bitişiğinde bulunan Şark Evi’de zayaretçi kabul etmeye başlamış.
 
Yıllarca değeri bilinmeden, insanlar tarafından hoyratça kullanılan Çakırağa Konağının restorasyonuna hiç ama hiç özen gösterilmemiş. Yapı dış korumadan yoksun, doğanın insafına bırakılmış.  Ziyaretçiler gözlenmiyor, diledikleri gibi geziyorlar. 251 yıllık ahşabın üstünde ziyaretçiler adeta tepiniyorlar, çocuklar dolap kapaklarıyla oynuyorlar. Konak korunmazken, Şark Evi kilitlenerek korunuyor. Kolay koruma. Zemin, Efes Yamaç Evleri'ndeki gibi korunmalı. Ziyaretçiler belli aralıklarla toplu halde, bir rehber eşliğinde gezdirilmeli. Hem ziyaretçiler doğru bilgilenmiş olurlar.
 
(1.-2.-3.-4.-5.-7. fotoğraflar alıntıdır.)
 
İletişim : gezinotlari@yandex.com.tr
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ege’den Denize Bırakılmış Bir Çiçek / DATÇA

KARŞI TARAF – İSTANBUL

EFES (Ephesos) Antik Kenti IV