Çok konak görmedim.
Çakırağa Konağı gerçekten konak mı? Konak mimarisi bu mudur? Yaz koşullarına
mı, yoksa kış koşullarına mı uygun. Her ikisi için mi yapılmış. Sofalar açık!?
Bir odadan diğerine geçerken veya tuvalete giderken açık sofadan geçiliyor. Yaz
aylarını anlıyorum, ya kışın…
Birgi eski kalmış.
Kiremitleri bile ‘’Marsilya’’, o kadar yani. Birgi’ye alttan, Birgi Yolundan
giriliyor. Yukarı doğru Kurtgazi Caddesi, devamı Şehit Gürol Madan Caddesi.
Çakırağa Konağı bu cadde üzerinde, solda. Zaman yok, çevremize bakmadan hızlı
hızlı konağa vardık. Konak yüksekçe bir duvarın ardında. Kanatlı kapıyı geçince
birkaç basamakla birinci bahçe sahanlığına çıkılıyor. Üçüncü sekiden sonra
basamaklarla konağın zemin katına iniliyor. Bahçe kapısından sonra neden
çıkılıyor, sonra neden iniliyor !? Özgün hali mi, sonradan mı yapılmış?
Kanatlı bahçe kapısından
girince, konak birden karşımıza çıkıyor. Mimari tarzı ve bezemeleri şaşırtıyor.
Bu tarz yapı bir başka yerde görülebilir mi?
Sanmıyorum. Hala, kafamda aynı soru! Odalar neden açık sofalara
açılıyor. Yaz kış çok sıcak ve kurak geçen iklimlerin tarzlarına öykünülmüş
gibi…
Bahçe kanatlısından
girince, soldaki kulübeye giriş bedeli ödeniyor. Zemin taş döşeli olduğu için,
sıcak, sokağa göre biraz daha artıyor. Baskılı bir hava değil. Yine de sıcak.
Çakırağa Konağı, ‘’U’’
şeklinde zemin üzerine iki kat olarak inşa edilmiş. Taş döşeli zemin katta; ahır,
saman damı, misafir bekleme yeri, kapıcı odası, hizmetkârlar odası ve hela yer
alıyor. Bu katın restorasyon sırasında özgünlüğünü yitirmiş olduğunu sanıyorum.
Çevre; dağınık, bakımsız ve perişan.
Trabzanlı merdivenle
birinci kata çıkıyoruz. Burası alçak tavanlı ve kışın kullanılan bir katmış. Kışlık
misafir odası, eyvan, çocuk odası, oturma odası ve meyve kurutma yeri var. Birinci
kat zemin kattan farklı değil. Sanki
terk edilmiş bir yapıya benziyor.
İkinci kata çıkan
merdivenin sonunda kanatlı kapak var. Yerli ziyaretçiler hurra… Çocukları oraya
buraya dalıyorlar. Neyi gezdiklerini de pek bilmiyorlar. Çok azı farkında...
Koşturanlar aradıklarını bulamadıklarından, ikinci kata çıkmadan geri
dönüyorlar. İkinci kat şanslı...
İç
merdivenle çıkılan son kat yüksek tavanlı, yazlık. Bezemeleri göz alıcı. Üst katın planı
ara katta olduğu gibi açık sofalı ve uzun dikdörtgen planlı. İki sekili, iki
çıkmalı, iki köşk odalı. Ayrıca eyvan ve taht köşk de mevcut. Üst katın tavan
ve duvarları, zengin bitki ve meyve motifleri, şehir panoramaları ile süslü.
Pencereler altta düz, üstte kemerli vitray olmak üzere iki sıra halinde
aydınlatmayı sağlıyor.
Üst katta; misafir yatak
odası, meyvelik, 2 eyvan, kadın misafir yatak odası, birkaç basamakla çıkılan hazine
odası, taht köşkü var. İki başoda, İzmir ve İstanbul başodaları bu katta yer
alıyor.
Yatak odalarında
‘’gusülhane’’, yani banyo dolapları var. Gömme dolabın kapakları açılınca
gusülhaneyle karşılaşılıyor. Herhalde bu günkü banyo düzeni ve hazır sıcak su
yoktu. Bu tür gusülhaneleri, Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki evlerde
görmüştüm. Ve banyo yapmıştım.
Konakla aynı avluyu
paylaşan, konağın yan tarafında yer alan Şark Evi var. Fazla bilgi edinemedim. Kapıları
kilitli, korumak amacıyla herhalde… Zemin katına bahçe kodundan basamakla
iniliyor. Üstteki kata da yine basamakla çıkılıyor.
(2.fotoğraf alıntıdır.)
İletişim : gezinotlari@yandex.com.tr
Yorumlar
Yorum Gönder