HALİÇ METRO KÖPRÜSÜ’NDEN GÖRÜNTÜLER

Objektifi hangi yana çevirsek cam bina görüntüden çıkmıyor. Galata Kulesi, 1348’de Cenevizliler tarafından yapılmış.
Galata Kulesi’nin sağ aşağısında, adı bilinmeyen kule görenleri meraklandırıyor. Aradık-taradık kule hakkında bilgi bulamadık.  Şimdiki Kuledibi Göz Hastanesinden (eski Beyoğlu İlkyardım) yükselen  kulenin “Polis Kulesi” olduğunu duymuştuk. Bir ek bilgi; hastaneyi İngilizler yapmışlar. Ve İngiliz Bahriye Hastanesi olarak hizmet vermiş.

Karşımızda Galata Köprüsü . Tam ortası baskül denilen kısmı. Köprü bu noktadan ikiye ayrılarak yukarı kalkıyor ve büyük gemiler Haliç’ten çıkıyor veya Haliç’e giriyor.
Karenin sağ kenarında Yeni Camii, arka yukarısında Ayasofya, köprü baskülünün tam arkasında yeşillikler arasında Topkapı Sarayı…

Atatürk Köprüsü’nün arkası Haliç’in devamı. Alibey ve Kâğıthane  derelerine kadar uzanıyor. Solda tepenin üstünde Fatih Camii… Havanın puslu olması nedeniyle görüntüyü net ve ayrıntılı alamadık.

Perşembe Pazarı üstünden Boğaz’ın, Haliç’in, Marmara’nın birleşme noktası. Ufukta, fotoğrafın sağ çerçeve çizgisinde Marmara Üniversitesi’nin (eski Haydarpaşa Lisesi) tarihi binası. Hemen solunda dillere destan Selimiye Kışlası…

Ufuk hattında Bizans’tan Osmanlı’ya kadar kullanılan su kemerleri… Bozdoğan Kemeri…

Yanlış mı anımsıyorum? Okuduğum, duyduğum Haliç tersaneleri kapatılmıştı. Oysa Haliç Tersaneleri çalışmalarını sürdürüyor..!
Kasımpaşa… Tersanelerin devamında Deniz Kuvvetleri Kuzey Deniz Saha  Komutanlığı görülüyor. Komutanlık binası tarihi, korumak için üstüne dev çatı yapıldı. 
Arka yukarıda Kasımpaşa Deniz Asker Hastanesi.
 
 Atatürk Köprüsü’nün arkasında görünen geminin ve oradaki hangarların olduğu yer Taşkızak Tersaneleri. Taşkızak da çalışıyor.

Mimar Sinan’ın eserlerinden olan Sokullu Mehmet Paşa Camii 1578’e tarihleniyor. Atatürk Köprüsü’nün Azapkapı ayağının yanında yer alıyor. Metro Köprüsü camiyi büsbütün kapatmış.

Tam İstanbul’un merkezi… Azapkapı, Galata, Karaköy solumuzda… Küçükpazar, Vefa, Süleymaniye, Eminönü sağımızda… Karşıda Galata Köprüsü, hemen ardında Boğaz, Haliç, Marmara çatağı… Atatürk Köprüsünün Saraçhane ufkunda Bozdoğan Kemeri… Sağlı-sollu Haliç kıyıları diğer tarafta… Kasımpaşa tersaneleri… Hemen aşağıda Sokullu Mehmet Paşa Camii… Metro Haliç Köprüsü de İstanbul’un merkezinde… Köprünün tam adı “Haliç Metro Geçiş Köprüsü”.

Yenikapı’ya gidecek metronun (M2 hattı) önünü kesen Haliç’i bu köprüyle geçmeği uygun buldular. Oysa, Sarayburnu – Üsküdar arası çalışan Marmaray’ı uzunluğa, derinliğe, akıntıya rağmen suyun altından, tüpün içinden geçirdiler. Metroyu da pekâla Haliç’in altından geçirebilirlerdi. Meramları efsane İstanbul silüetini bozmaktı, maalesef becerdiler.

İstanbul fotoğrafı budur. Galata Köprüsü, dolmuş (tenezzüh) motorları, Yeni Camii, Ayasofya,  yeşillikler içinde Aya İrini…

Koca demir kütlesini İstanbul’un sinesine bir hançer gibi sapladılar. Köprünün deniz üzerinde uzunluğu 480 metre, kara uzunluğuyla  toplam 938 metre. Köprünün denizden dış tabanına kadar yüksekliği 13 metre, genişliği 12.6 metre. 13 metreden sonra bir de pilon denilen 2 ana taşıyıcı ayak bulunuyor. Köprü tabliyelerini kablolarla bu pilonlar taşıyor. Süleymaniye’yi, Yeni Camii’yi, Ayasofya’yı, Topkapı Sarayı’nı gölgeleyen dev, Haliç’in ortasına öylece oturtuldu. Projenin mimarı Hakan Kıran.

Sunulan fotoğraflar Haliç Metro Köprüsünden çekildi. Çekim sırasında hava pusluydu. Gitmişken çekelim istedik. Köprünün inşaatına 2 Ocak 2009’da başlandı, 15 Şubat 2014’de de hizmete girdi. Köprü, gemi geçişleri sırasında Unkapanı’na doğru yana açılıyor. Atatürk Köprüsü’ne uzaklığı 200 metre kadar. Köprüde Azapkapı’dan, Unkapanı’na yaya geçişi var.


 
Köprü "eğik askılı cable- stayed" sistemiyle inşa edilmiş. Köprünün tam ortasında bir istasyon yer alıyor. İstasyonda bulunan seyir terasından İstanbul’un merkezi keyifle seyrediliyor. Haliç istasyonunu kullananlar Azapkapı’ya veya Unkapanı’na çıkıyorlar.

Haliç Metro Köprüsünün sudaki kısmında pilonlar dahil toplam 4 ayak bulunuyor. Ayaklara irice bir deniz aracı hızla çarparsa ne olur? Merak etmiyoruz, korkuyoruz..! Köprü 180 milyon liraya bitirilmiş. Günde 1 milyon yolcu taşıyan metronun, Yenikapı’dan Marmaray’la Kadıköy-Kartal, Bakırköy-Atatürk Havalimanı, Bağcılar-Olimpiyatköyü-Başakşehir bağlantısı var.

Bu kazık gibi taşıyıcıya “pilon” diyorlar.

Metro özellikle Azapkapı’da, Yenikapı’da İstanbul tarihine, parayla ölçülemeyecek, çok büyük zararlar  verdi.  Haliç Geçiş Köprüsü’yle İstanbul’un efsanevi silüeti bozuldu.

Fatih Camii, Fatih Sultan Mehmet tarafından 1470’de Mimar Sinaüddin Yusuf bin Abdullah’a (Atik Sinan) yaptırılmış.  
Ön aşağıda  Reji (Tekel) Binası. Şimdi Kadir Has Üniversitesi kullanıyor. Bina, tütün tekeli imtiyazını alan ‘”Müşterek-ül Menfa İnhisar-ı Duhan-ı Aliye-i Osmaniye” veya “Reji Şirketi” tarafından 1876’de Mimar Hovsep Aznavura yaptırılmış.

Süleymaniye Camii, Kanuni Sultan Süleyman (Muhteşem Süleyman) tarafından 1551 – 1558 tarihleri arasında Mimar Sinan’a yaptırılmış.
İki kez yangın gören Beyazıt Kulesi, bugünkü haliyle 1828’de  II.Mahmut tarafından Senekerim Balyan’a inşa ettirilmiş.

Bu karede yer alan tarihi zenginlikler birkaç kitaba ancak sığar.
En yukarıdaki büyük cami Nuruosmaniye Camii… I.Mahmut’un emriyle 1748’de Mustafa Ağa ve yardımcısı Simon Kalfa tarafından inşasına başlanmış. İbadete 1755’de III.Osman zamanında açılmış.
Nuruosmaniye Camii’m sol arkasında Çemberlitaş Sütunu… M.S.330’da Bizans İmparatoru Kostantin Roma’daki 57 metrelik Apollon tapınağını söktürerek İstanbul’a getirtmiş ve zamanında Forum Kostantin adıyla anılan şimdiki yerine diktirmiş.
Fazla ayrıntıya girmemek adına diğer cami ve tarihi yapıların bilgilerini vermiyoruz. Gördüğünüz gibi bir tek fotoğraf karesine müthiş bir zenginlik giriyor.

İstanbul’un karmaşasından çıkan fantastik görüntüler.
Yeni Camii’nin sağında mavimsi yer restore edilen Mısır Çarşısı. Sol yukarısında Düyûn-ı Umûmiye Binası (şimdiki İstanbul (Erkek) Lisesi)…

Topkapı Sarayı tarihten gelen ihtişamıyla, kendi adıyla anılan İstanbul’un yedi tepesinin ilkinde  yerini almış. 1466 ile 1478 tarihleri arasında Fatih Sultan Mehmed tarafından yaptırılmış. Saray başlangıçta Saray-ı Cedîd-i Ma’mure veya Yeni Saray adlarıyla anılmış. Şimdiki adını yerinde bulunan ahşap bir sarayın kapısından,  Top Kapısı’ndan (Topkapı)  almış.
Fotoğrafta, Galata Köprüsü’nün Karaköy tarafındaki baskül kulesinin ardında Sepetçiler Kasrı yer alıyor.

Haliç Metro Köprüsü’nün seyir terasından İstanbul’u  seyretmek çok güzeldi. Bu köprü uğruna bozulan İstanbul silüetini, tahrip edilen tarihi düşününce keyfimiz kaçtı.

(Bütün fotoğraflar Haliç Metro Geçiş Köprüsü’nün seyir terasından çekilmiştir.)

(9.fotoğraf alıntıdır.)

 
İletişim : gezinotlari@yandex.com.tr

 

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ege’den Denize Bırakılmış Bir Çiçek / DATÇA

KARŞI TARAF – İSTANBUL

EFES (Ephesos) Antik Kenti IV