DATÇA
“-Anacağım, tevellüt kaç?
-Hıı..?
-Ne zaman doğdun?
-Haaa… Anam bademler çiçek
açtıydı, didiydi…”
BADEM AĞAÇLARI GELİNLİKLERİNİ GİYDİ
İlk onlar çiçek açar.
İlkbahar gelende Datça’nın dağları-taşları,
bağları-tarlaları beyaza keser… Badem ağaçları, beyaz gelinliklerine
bürünür. Datça’nın her bir köşesi badem çiçekleriyle donanır... Öyle çok beyaz
olur ki, kar yağmış sanılır..! Oysa, Datça’ya bilinen tarihinde belki bir,
bilemediniz iki kez kar düşmüş. İlkbaharda badem ağaçları baharın muştucusu,
doğanın sabahıdır.
Badem çiçekleri Datça’ya
coşku katar... Doğa uyandığında Datça’nın tarlaları, dağları kudurur… Papatya
tarlalarının seyrine doyulmaz… Datça’nın baharı baş döndürür, kanları coşturur.
(uzayan ve kıvrılan Datça’nın yolları)
Yollar eskisi gibi değil.
Rahat, geniş… Sollama sıkıntısı yok, bas-yürü… İstanbul, Ankara, İzmir’den
zahmetsizce ulaşılabiliyor Datça’ya… Yol belki uzun, ama Datça’ya değer… Eğer, yolculuk tatile katılırsa değmeyin keyfine… Marmaris Datça arası yolun virajlı, dar ve tehlikeli olduğu söylenir. Yok öyle bir şey… Çok eski
yıllarda, bu satırları yazan ben, Marmaris-Datça arasındaki yolu zor aşmıştık.
Şimdilerde yol otoyol değil, ekspres de değil, zor da değil. Aldırmayın, gidin
ve cenneti görün. Sakın ola ki kirletmeyin, bozmayın. Yerleşmeyi hiç
düşünmeyin… Diğer tatil beldeleri gibi Datça bitmesin..! Hele hele komşusu
Bodrum’a hiç benzemesin…

Marmaris Datça arası 70
kilometre. Gezginleri ve tatilcileri Marmaris’ten Datça’ya D400 devlet karayolu
götürüyor. Artık karayolları yol
numaraları öğrenilmeli. Büyük kolaylık… Yola
çıkmadan önce, haritada işaretleyince, karayolu tabelaları daha anlaşılır
oluyor. Yol konusunda bir örnek; bir çok tatilci veya gezgin, Datça’ya İzmir
çıkışından sonra Aydın üzerinden gidiyorlar. Oysa, Selçuk, Kuşadası, Söke,
Milas, Yatağan güzergâhından daha rahat ve
kısa ulaşılıyor Datça’ya.
(Datça’nın yollarından Gökova Körfezi)
Marmaris Datça arasına
zaman ayırmalı. Deniz sürekli sağda... Muhteşem… Dünya harikası manzara
şenliğine, doyumsuz Gökova görselleri eşlik ediyor. Yer yer seyir terasları yapılmış.
Araç sürenler şanssız... Öylece önlerine bakarlar, yol güzelliklerinden mahrum
olurlar. Sağa bakmaktan yolcuların boyunları tutulur. Sis izin verirse Gökova
Körfezi tablo gibi fotoğraflar verir. Cep telefonuyla görüntü alanlar manzaraya
ayıp ederler…
(Iğdır ilimiz Datça’nın çok uzağında)
(Güzellikleri ilk Ankaralılar keşfeder)
Ankara Datça arası
yolculuk 12 saat kadar sürüyor. Uzaklık 714 kilometre. Araç sürerken doygunluk
açlık-tokluk arası olmalı. Uykusuzluk büyük tehlikenin de ötesinde. Sakın ha..!
İzmir Datça arası yakın
sayılır. İzmirliler hafta sonlarını Datça’da geçirebilirler. Uzaklık 384
kilometre, yolculuk 6 saat kadar sürüyor.
Araç sürerken sigara içilmemeli, radyodan hareketli müzik dinlenmeli,
konuşmalı radyo programları dikkati dağıtır. Su durarak içilmeli. Zorunlu
hallerde sürücü sularını pipetle içmeli.
Aydın-Datça arası 222
kilometre, yolculuk 4 saat kadar. Hız bir keyif değil, kazaya çağrıdır.
Otomobil ve benzeri araçlar için hız sınırları; yerleşim yerlerinde 50 km/h,
şehirler arası yollarda 90 km/h, otoyolların bazılarında 120 km/h, bazılarında
130 km/h.
Muğla-Datça arası 122
kilometre, yolculuk 2 saat kadar.
Marmaris-Datça arası 70
kilometre, yolculuk 1 saat 30 dakika kadar.
Bodrum-Datça arası 231
kilometre, yolculuk 4 saat kadar. Bodrum’dan Datça’ya karayolu uzun gibi
duruyor. Oysa, arada sadece Gökova Körfezi var. Denizden de ulaşılıyor.
Karayolu yerine feribot önerilebilir. Bodrum iç limanından kalkan feribotlar,
Datça’da Körmen iskelesine yanaşıyor. Günlük karşılıklı 4 sefer yapılıyor.
Karayolundan 4 saatlik yolculuk, feribotla 1 saat 30 dakika sürüyor.
Datça’ya iyi firmaların
otobüsleri çalışıyor. Kâmil Koç Turizm, Ulusoy Turizm, Varan Turizm, Pamukkale
Turizm, Metro Turizm… Datça’ya 156 kilometre ötede, 3 saatlik yolculukla
ulaşılan Dalaman’da uluslararası bir
havalimanı var. Yurtdışından bir çok firma Dalaman’a uçuyor. Yurtiçinden THY,
Pegasus ve Onur uçak firmaları Dalaman’a uçuyor.
(Tarihin Babası Heredot)
Datça bir yarımada. Ege
ile Akdeniz arasında sınır. Yarımadanın üst yanı Ege, altı Akdeniz. Pers’ler İonia’ya
girdiklerinde, tırsan Knidos’lular akıllarınca Balıkaşıran’da kanal açarak
yarımadayı ada haline getirmeye çalışmışlar. Yani Pers’lerin işi zorlaşsın
istemişler… Olmamış… Doğanın gazabına uğramışlar. Çalışanların bedenlerinde,
gözlerinde onulmaz yaralar açılmış. Bir yanda Pers korkusu, öbür yanda doğanın
gazabı. Bu kez doğanın gazabından daha çok tırsmışlar. Kanal açmaktan vazgeçmişler.
Valla biz tarihin babası Heredot’un
yalancısıyız. Koca tarihçi yalan mı yazacak. Biz inandık, sizleri bilemeyiz.
06 – 16 Haziran 2014 arası
Datça’yı gezdik. Lakin, bitiremedik. Yine geleceğiz…
İletişim
: gezinotlari@yandex.com.tr
( fotoğrafların tümü alıntıdır )













Yorumlar
Yorum Gönder