DATÇA
İLK
GÜNÜMÜZ
Tabiat güzelliği sanki hakiki cennet
Görürsünüz Datça’da ileri medeniyet
Datça’mız dört mevsimde güneşle kucaklaşır
Temiz hava bol oksijen sağlıkla odaklaşır
Birsen Akkaraca
Gün
yavaş yavaş Datça’dan çekiliyor. Çocukların deyişiyle “annesine kavuşuyor".
Bizim gezilerimizde beklenmedik
gelişmeler olabiliyor. Yola çıktığımızda bir programla çıkıyoruz. Ön
hazırlıklar yapıyoruz. Gittiğimiz bölgelerde program dışı gezilecek yeni yerler
çıkabiliyor veya bazen hava engeli fotoğraf çekmemize izin vermiyor. Bu
nedenlerle, gezilerimizde önceden
konaklama rezervasyonları yaptıramıyoruz. Yolculuğumuzun keyfini çıkarırken,
sürekli konaklama endişesi taşırız. Menzilde uygun otel, pansiyon bulabilir miyiz?
Ancak bavullarımızı bırakınca rahat edebiliriz.
Muğla-Datça arasındaki doğa
güzelliklerini sonraya bırakarak, aceleyle Datça’ya ulaştık. Datça bizi
şaşırttı !.. Bu kadarını beklemiyorduk. Sakin, sessiz, temiz ve beyaz… Bize
Datça’da yardımcı olacak arkadaşlarımızla buluşma noktasını kolayca bulduk.
Migros’un önü… Şehir sade ve tenha olunca adres bulmak kolay oluyor.
Dost ve
GüneşApart’ın sahibi Neşe Hanım.
“Hoşgeldeniz, yolculuk nasıl
geçti?” “Yolculuğumuz iyi geçti.”
Ayaküstü muhabbetinden sonra doğru pansiyona… Biz pansiyonu merak
ederken, arkadaşlarımız “beğenecekler mi” kuşkusunu taşıyorlardı. Pansiyonumuz
yakınmış. Çevresi tarlalarla çevrili, beyaz duvarlı bir kapıdan pansiyona
girdik. Mütevazi, temiz, sakin, üç tarafı iki katlı şirin bir pansiyonun
içindeyiz. Ortada bakımlı, küçük bir havuzu var. Bizi “Dost” karşıladı. Önce
havladı, biraz kokladı ve kuyruk salladı. Pansiyonun köpeği Dost’tan giriş
iznini aldık.
Pansiyonumuzun
lobisi, Neşe Hanımın zarifliğini yansıtıyor.
Pansiyonun yöneticisi Neşe Hanım
şık, kibar, mütevazi, tam bir profesyonel. İçten bir tebessümle karşıladı. Bizi,
2 kişilik daireye yerleştirdi. Güzeldi,
beğendik. Küçük yatak odasında çift kişilik yatak, holde kanepe, küçük ekran
eski model televizyon, ihtiyaçları karşılayacak takımları olan mutfak tezgâhı,
masa ve üç sandalye. Ayakkabıyla girilmiyor. Aslında ayakkabıyla
girilmeyeceğini birkaç gün sonra öğrendik.
Kardeşler
Kebapçısı
Akşamı etmiştik. Yorgun ve
bitkindik. Arkadaşlarımız bizi yakındaki Kardeşler Kebapçısına götürdüler. Kebapçı
temiz ve personeli de oldukça ilgiliydi… Bayağı da acıkmışız. Önümüze gelen
yiyecekleri sildik süpürdük..Şimdi hemen bir banyo ve temiz bir yatak… Hava
kararmadan yattım ve sonrası derin bir uyku… Sabah erkenden uyandım. Bir süre
yatakta yattım ve aklımdan günün programını tasarladım.
06 – 16 Haziran 2014 arası
Datça’yı gezdik. Lakin, bitiremedik. Yine geleceğiz…
( sürecek )
İletişim
: gezinotlari@yandex.com.tr
( 2.-5. fotoğraflar alıntıdır.)


Yorumlar
Yorum Gönder