KÖPRÜBAŞI’NDA BİR BAŞKAN


Eskişehir’in merkezi, kalbi Köprübaşı… Şehrin kesişme noktası… Kalabalığın arasında gezginler hemen belli oluyor. Büyükerşen Hoca’nın Eskişehir’e kattıklarına hayran hayran bakıyorlar. Aralarında el-kol işaretleriyle konuşuyorlar.


Venedik gondolları da Porsuk’ta müşterilerini gezdiriyor. Gondol Venedik gondollarına benzemiş gibi…  Gondolcunun denizci bluzu da fena değil. Kazağı ile renkli kurdeleli hasır şapkası eksik kalmış. Sonradan olma gondolcudan serenat beklemek de yanlış olur…



Köprübaşı’nda gezginler bol bol fotoğraf çektiriyorlar. Şu cep telefonları çıktığından beri fotoğraf ayağa düştü. Çekiyorlar çekiyorlar sonra da siliyorlar. Veya makinada öyle kalıyor. Kullanılmıyor, karta geçirilmiyor. Fotoğraf kullanılsın veya karta geçsin ki, anı olsun…


Tur otobüsümüz İstanbul’dan son gezginini aldıktan az sonra birbirimizle samimiyetimizi artırdık. Rehberimiz de bizden biri oldu. Rehbere şaka yollu “bizi Yılmaz Hoca’yla görüştürecek misin?” diye sorduk. “Programda olmadığı için ziyaret edemeyiz.” dedi. “Ama meraklanmayın, yolda bir yerlerde rastlarız. O hep halkın arasındadır.” Nitekim, rehberimizin dediği doğru çıktı. Köprübaşı’nda tur otobüsünü beklerken aramızdan biri “aaaaa… Büyükerşen Hoca… Bakın bakın eczanede.” Vallahi doğru… Tek başına ilaç falan alıyor. Çevremizdekiler kanıksamış. Biz hemen eczaneye seğirttik.


Ne kadar içten, ne kadar mütevazı… Sevgi dolu bir insan. Belediye Başkanlarına yaklaşmak mümkün değilken, Eskişehir’in Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.Dr.Yılmaz Büyükerşen bizden biri gibi… Halkla Başkan arasında muhabbetin en içten olanı yaşanıyor.



Hocanın sivil plakalı aracını orta yaşlarda kibar bir bey kullanıyor. Araç eczanenin önünde kaldı. Sürücüsü de yanında bekliyor. Gezginlerden biri “Başkanım korumalarınız yok mu?” diye seslendi. “Çoookkk…” diye yanıtladı Hoca… “Köprübaşı’nda gördüğünüz herkes, bir de sizler” dedi. Böylesine güvenilen, sevilen bir Başkan herhalde dünyada çok azdır.



Sıcak sohbet bitince yanımızdan ayrıldı. Karşıya geçti. Karşıdaki sokakta kalabalığın arsında gözden kayboldu. Araç sürücüsüne sorduk, “evine kahve almaya gitti” diye yanıtladı. Hoşça kal Hocam…
Buradan ayrılıp, gezimizi sürdürüyoruz…


( sürecek )





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ege’den Denize Bırakılmış Bir Çiçek / DATÇA

KARŞI TARAF – İSTANBUL

EFES (Ephesos) Antik Kenti IV