ŞAHİN TEPESİ Eskişehir


Eskişehir turumuzu hızla sürdürüyoruz. İki günde bitireceğiz gezimizi. Program yoğun. Yorulduk. Turcular katılımcıları koşturuyorlar. Haklılar… Bir dolu Eskişehir’i iki güne sığdırmak kolay değil. 


Çok eskiden Eskişehir’e gelenler bilirler. Tepelere doğru bakıldığında, yukarılarda düzgün görünüşlü bir yapı dikkatleri çekerdi. Lokanta olarak kullanılıyordu. Manzarası güzeldi gerçekten. O yıllarda moda olan Şahin Tepesi adını vermişlerdi. İşletmecisi yakınmıştı, “şehre uzak, gelen olmuyor” diye.  Ailelerde araç yoktu, toplu ulaşım kısıtlıydı. En temel ulaşım aracı bisikletti Eskişehir’de…


Eskişehir’i enine boyuna seyredeceğiz. Yukarı çıkıyoruz. Hani, anlattığım tepeye, Şahin Tepesi’ne... Araçsız gidilemeyecek uzaklıkta. Tur otobüsleri de yoruldu, biz de yorgunuz. Şahin Tepesi villarla dolmuş. Lokantayı da koca bir parkın içine almışlar.


Uzun bir yürüyüşten sonra mahşeri kalabalığın içine düştük. Kalabalıkların çoğu Eskişehir’e gelen gezginler. Her Anadolu kasabasında rastlanılan gri beton kütlesinden üç beş metrelik berbat, yapay bir şelale. Yılmaz Hocanın imzasını göremedik. Aslında burası Odunpazarı Belediyesi’nde. Sokaktaki “bitirimleri” tutmuş garson yapmışlar. Kaba saba bir hizmet. Bir bardak çay getiremediler. İyi ki getirmediler. Çayını alabilenlerin  bardaklarına baktık pis, çayın görüntüsü berbat. Şahin Tepesi’nde güzel bir manzara karşısında dinleneceğimizi umarken, daha çok yorulduk.



Zaman akşamüstüne doğru ilerliyor. Hava soğumaya başladı. Buradan Eskişehir bir beton tarlası gibi görülüyor.  Şüphesiz, Yılmaz Hoca Eskişehir’in her yanına müdahale etmemiş. Eskişehir’in tamamını yeniden yapmamış. Şehre yer yer müdahalede bulunmuş. Çok uzun vadede Eskişehir Hocanın hayalindeki gibi olacaktır. Hoca hayalini gerçekleştirecek zamanı bulabilecek mi? Dileriz, Eskişehir’i dünya şehirlerinden biri yapar. Anons ettiler, otobüse doğru yürüyüşe geçtik.



Dinlenme zamanı. Oteldeyiz… Otelimiz temiz ve rahat. Doğrusu, bu kadarını beklemiyordum. Biz otelde akşam yemeğimizi yerken, bazılarımız Porsuk kıyısında zaman geçirmeye gittiler. Yemekten sonra duş ve derin bir uyku.

Eskişehir turumuzun birinci günü böylece bitti.

( sürecek )









Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ege’den Denize Bırakılmış Bir Çiçek / DATÇA

KARŞI TARAF – İSTANBUL

EFES (Ephesos) Antik Kenti IV