İSKELE… İSKELE… BOĞAZİÇİ

 


BEŞİKTAŞ

 





İstanbul’un en renkli, en eğlenceli semti… Gençlerin yoğun ilgisiyle yaşayan capcanlı bir semtimiz Beşiktaş… Semtin merkezi Köyiçi’nde yok yok..! Kahvaltı sokağı, eğlence sokağı, gençlerin yoğunlaştığı kafeler, publar, facefoodcular, lokantalar, balıkçılar, tatlıcılar, markaların yer aldığı pasajlarda giyim butikleri, ayakkabıcılar, parfümcüler, telefoncular… Velhasıl aranan herşey.! Kabalcı, Kırmızı Kedi, Mephisto kitapevleri… BKM tiyatrosu…


Köyiçi Beşiktaş'ın kalbidir... Köyiçi, maçtan önce toplanılan yerdir... Köyiçi, şampiyonlukların kutlandığı yerdir… Gençlerin, İstanbul’un her yanından vakit geçirmek için geldikleri yerdir Beşiktaş… Taşradan İstanbul’a gelenlerin uğramadan edemedikleri yerdir...





İstanbul’un önemli semtlerinden Beşiktaş...  Boğaz kıyısında, Üsküdar’ın karşısında…  Sekizbuçuk km. sahil uzunluğunun büyük bölümünü eğlence yerleri, ultra restoranlar, ultra oteller,  sonradan yapılan yalılar doldurmuş. En baba oteller yine Beşiktaş’ta… Conrad İstanbul Bosphorus, Çırağan Palace Kempinski, Shangri-La Bosphorus İstanbul… Deniz Müzesi, Resim-Heykel Müzesi… Osmanlı’dan miras Dolmabahçe Sarayı ve Yıldız Sarayı da Beşiktaş’ta… Yıldız Teknik Üniversitesi, Galatasaray Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi… Ve ünlüleri mezun eden liseler… Daha ne olsun.!



Üniversiteliler ve liseliler Beşiktaş’ı dolduruyorlar. Buluşup hoşça zaman geçiriyorlar. Kafelerde, facefoodcularda günü konuşuyorlar… Belki de geleceklerini konuşuyorlardır.! Streslerinden kurtuluyorlar…



Beşiktaş Semtinin isim babası Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşanın anıtı ve meydanı ile türbesi vapurla Beşiktaş’a gelenleri karşılıyor… Kaptan-ı Deryanın döneminde Beşiktaş koyu henüz doldurulmamış ve liman olmaya uygunmuş. Barbaros Hayreddin, Beşiktaş koyunu Osmanlı donanmasının gemilerini demirlemek için kullanmış. Semtin adının eskiden “Taş Beşik” anlamına gelen “Kune Petro” olduğu bilinirken; daha sonradan Barbaros Hayrettin Paşa’nın gemilerini bağlamak için bu sahile beş tane taş direk diktiği, bu nedenle buraya "beş-taş" adının verildiği rivayet ediliyor.





Beşiktaş’tan Maçka’ya çıkan yokuşa adını veren Akaretler, Osmanlı döneminde Dolmabahçe Sarayının üst düzey yöneticileri için yaptırılmış 56 bağımsız konut, 34 dükkân, 6 kafe-restoran ve bir otelden oluşan kompleks şeklinde sıralanmış, zamanına göre koca bir site…



İstanbul’un yaşam bulduğu, soluk aldığı, huzuru yaşadığı Yıldız Parkı Beşiktaş’ın akciğerleri gibi… Ağaçların gölgelediği, çiçeklerle donatılmış düşsel bir vaha… Beşiktaş’ın merkezinden iki adım ötede, Ortaköy’e doğru... Huzurun ve dinginliğin adresi Yıldız Parkı…

Beşiktaş, hoşça vakit geçirilecek canlı bir semtimiz…  

 25 Nis.23

 (Fotoğraflar alıntıdır.)

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ege’den Denize Bırakılmış Bir Çiçek / DATÇA

KARŞI TARAF – İSTANBUL

EFES (Ephesos) Antik Kenti IV